SENDİKAL ALGILANMA DAHA DEĞERLİ HALE GELECEK
"SENDİKAL ALGI DAHA DEĞERLİ HALE GELECEK"
Henüz içerik olarak TBMM ye hangi şekilde geleceği belli olmayan belkide hiç gelmeyecek olan kanuni düzenlemeyi bu başlıkla hazırladıkları broşürlerle sosyal medyada paylaşanlar esasında kamu çalışanlarını birkaç yüz liraya satın alına bilecek insanlar olarak gördüklerini itiraf etmişler. Hazırladıkları broşürlerinin altına isimlerini yazmasalarda biz bunların kimler olduğunu çok iyi biliyoruz. İlginç olan Kanunların geriye doğru işlemeyeceğini bilmediklerinden mi, yoksa mal bulmuş mağribi gibi uygulamanın 2022 Mayıs ayı üye sayılarının kriter olarak alınacağını yazmaları.
Her halde TİS sonrası yaptıkları gibi bir algı oluşturmak istemişler.
Bilindiği üzere son yapılan TİS’ öncesi üye sayısı bakımından en fazla üyeye sahip iki konfederasyon TİS Masasına ortak çalışma yaparak oturacaklarını ilan etmişlerdi ancak bu ortaklığın bizlere olumlu bir yansıması olmadı. Yine temel sorunlarımızın hiç birinde olumlu yönde bir değişiklik olmadı. Özellikle 1.Grupta THS yer alan unvanlar başta olmak üzere bir çok unvanın ek ödeme oranlarında ve Temel Ücret gruplarının tavan ücretlerinde ek bir artış sağlanmadı, İşçilerde olduğu gibi Sözleşme ücretimizin tamamı üzerinden Gelir Vergisi, 657 Sayılı DMK ya tabi memurlar gibi emekli Sandığına prim kesilmesine devam ediliyor. Çalışırken maruz kaldığımız ekonomik kayıplarımız emekli olduktan sonrada devam ediyor. Oturduğumuz lojmanlar satılıyor, satılmayanların kiralarına yüksek oranda zam yapılıyor. Sosyal tesislerimizde ki fiyatlar ve misafirhanelerimizde konaklama ücretleri neredeyse piyasa şartlarına yaklaştı.
TİS de yer almasına, üstelik TİS maddelerinin kanun hükmünde olmasına rağmen hala birçok kurumda işe geliş ve gidişlerde personele servis hizmeti verilmiyor.
Tüm bunlar bir bütün olarak ela alındığında en temel sorunlarımızın hiç birinin giderilmediğini görüyoruz. Ama bizler bu başarısızlığı bir PTT Kartı içinde ki 12 bin lira karşılığı unutuverdik. Bundan dolayı Ekim ayında sizlerle paylaştığımız yazımıza “satılıyor muyuz, satıyor muyuz” başlığını koymamızın sebebi aslında satılmadığımızı emek hırsızlarına, emeğimizi ve bilgimizi değerinin çok altında ucuza sattığımızı vurgulamak içindi.
TİS sonrası yine TUİK’in açıklayacağı enflasyon oranında iyileştirmelere mahkum edildik. Bu başarısızlık karşısında üye kayıpları yaşayacaklarını bilen iki Konfederasyon buna engel olmak babında iş kolunda üye sayılarının %1 barajının üstünde olan Sendikaların üyelerine 3 ayda bir TİS pirimi veya Sendika ikramiyesi adı altında 400 lira (bugünkü rakam 706 lira) ödeme yapılmasına dair bir ifadeyi TİS Metnine koydurmuşlardı. Amiyane tabirle kamu çalışanlarının iradesini 400 lira karşılığı satın alacaklarını sandılar.
Ancak bu şark kurnazlıkları Danıştay'ın Yürütmeyi durdurma kararı vermesiyle başarıya ulaşamadı.
Ama vazgeçmediler çünkü üye kayıpları her geçen gün artan bir hızla devam ediyor, bu Sendikalardan ayrılan Kamu Çalışanlarının yeni adresleri ise bizimde içinde yer aldığımız Birleşik Kamu İş Konfederasyonuna bağlı sendikalar oluyordu.
Bunu engellemek için bu sefer üst akılları ve yandaşı oldukları siyasi partilerin kapısını çaldılar. TİS metnine koydurdukları %1 barajının üye kayıplarını engel olamayacağını gören bu emek hırsızları barajı %2 çıkaran bir kanuni düzenlemeyi torba kanunun içine koydurarak TBMM den geçirmeye çalışıyorlar.
Ya farkında değiller yada kendilere verilen bir görevi bir kaç fazladan üye karşılığı yerine getiriyorlar. Şöyle ki, yıllardır Kamuda çalışan işçiler iki yandaş sendikaya mecbur edilmişlerdir çoğunluğu da sendikaların tavrından memnun değildir ama öyle bir sistem kurulmuştur sessiz ve tepkisiz kalmaktan başka ellerinden hiçbir şey gelmez. İşçi personelle çalışanlar bilir, işçi arkadaşlar amirden müdürden fazla sendikasından çekinirler ve korkarlar.
Şimdi bizleride aynı şekilde iki yandaş sendikaya mecbur bırakma hedeflerine talimatlarıyla hareket eden Sendikalar üzerinden ulaşacaklar.
Değerli yol ve mücadele arkadaşlarım, Kamu Çalışanları bu baraj hususunda büyük bir sınavla karşı karşıyalar. Bugünlerde verecekleri kararlar ve sendika tercihleri gelecekte çalışma hayatında yaşayacakları tüm olumlu veya olumsuz süreçlerin belirleyicisi olacaktır..
Ulaşım İş Sendikası olarak İş kolumuzda nitelikli şekilde büyüyerek tercih edilecek sendika olmamız konulacak barajlar engelleyemecektir.
TİS de %1 barajı getirmek isteyenlere kısa bi sürede bu barajı aşarak cevap verdik. Şimdi %2 lik bir baraj getirmeye ççlışıyorlar onuda çok kısa sürede aşarız.
Kaldı ki Ulaşım İş Sendikası olarak bizim bir baraj sorunumuz olmaz, olamaz. İsterlerse barajı %10'na çıkarsınlar hiç fark etmez. Çünkü bizim üyelerimiz "Cumhuriyetin Kuruluş ilkeleri ve değerleri ile onun kurucusuna bağlı, kişisel menfaatini genelin menfaatinin üzerinde tutmayan, emeğim değerim, mücadelem onurumdur " ilkesiyle sendika tercihlerini yapmış onurlu ve omurgalı şekilde "eğri günlerde dik durabilen' insanlardan oluşuyor.
Gün gelir bugün koymak istedikleri baraja yarın kendileri takılır.
Sonuç itibari ile Kamu Çalışanları kurulan bu tuzağa düşmemeli. Şahsi düşüncem bir kaç yüz lira için kamu çalışanları geleceklerini riske atmayacağı yönündedir. Yapılacak en doğru hareket öncelikle sendikasına sahip çıkmak, bu antidemokratik düzenlemeyi TBMM ye taşıyan ve henüz TBMM ye hangi şekilde geleceği belli olmayan bir düzenlemeyi Sosyal medya üzerinden "SENDİKAL ALGI DAHA DEĞERLİ HALE GELECEK" başlığıyla broşürleri paylaşan Sendikalardan istifa ederek baraja takılma riski taşıyan sendikalara üye olarak hak ettikleri tepkiyi göstermektir.