DHMİ ve ULAŞTIRMA HİZMET KOLU KAMUOYUNA AÇIKLAMA
DHMİ ve ULAŞTIRMA HİZMET KOLU KAMUOYUNA AÇIKLAMA
Dernekler, bir meslek grubunun haklarını savunmak için vardır. Sendikaların varlık sebebi ise, bir hizmet kolunun tüm meslek gruplarının müşterek çıkarları için mücadele vermektir. Kamu görevlileri sendikaları, faaliyet gösterdikleri hizmet kollarında yer alan meslek dernekleri ile koordinasyon kurarak o meslek grubunun özlük sorunlarının ve sosyal haklarının gerekli mecralarda duyurulması için elinden gelen çabayı sarf etmekle sorumludur. Bu mecra kimi zaman işverenle oturulan görüşme masası olur, kimi zamansa alanlarda kamu emekçileri için yapılan bir eylem olur.
Sendika olarak etkinlik gösterdiğimiz ulaştırma hizmet kolunda da farklı unvanlardaki kamu emekçilerinin birçok sorunu olduğunun bilincindeyiz. Ulaşım-İş Sendikası, bu bilinçle tüm gücünü üyeleriyle ve üyelerinin örgütlendiği meslek dernekleriyle dayanışma içerisinde hareket ederek kullanmayı tercih etmektedir. Bununla birlikte bilinmelidir ki; herhangi bir ayrım gözetmeksizin ve üyemiz olsun olmasın ulaştırma hizmet kolundaki tüm çalışanların taleplerinde onların yanında duruş sergilemek sendikacılığın evrensel şartlarından biridir, bir diğer ifadeyle Ulaşım-İş Sendikası’nın bağımsız sendikacılık anlayışında bir zorunluluktur.
Son günlerde hizmet kolumuzun yetkili sendikası ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi bünyesindeki idari çalışanların mesleki temsilcisi konumundaki değerli derneğimiz arasında cereyan eden gelişmeleri üzgünlükle takip etmekteyiz. Gücünü DHMİ’nin saygıdeğer personelinin üyeliklerinden alan sendikaların yine DHMİ çalışanlarının meşru taleplerini görmezden gelmesi gibi bir tavır sendikacılığın etik ilkelerine uygun düşmemektedir. Bu vesileyle bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Ulaşım-İş Sendikası, DHMİ’nin memur vb. kadrolardaki idari çalışanlarının başta “Havacılık Uzmanı” kadrosu talebi olmak üzere tüm taleplerinde ve hak arama mücadelesinde yanında olacağını tekraren değerli ulaştırma hizmet kolu ve DHMİ mensuplarına duyurmayı bir borç bilmektedir.
Sonuç olarak; yalnızca yetki dönemlerinde kayıkçı kavgasına mahkum edilen sendikacılık anlayışının genel olarak tüm kamu çalışanlarına özel olarak da ulaştırma hizmet kolu çalışanlarına fayda sağlamadığı ortadadır. Yetkinin ilelebet kendisinde kalacağını düşünen sendika yöneticisi, asli işlevi olan işveren durumundaki idareye karşı kamu görevlisinin yanında dayanışma amacından uzaklaşmakta ve kamu görevlisinin patronuymuşçasına davranmaya başlamaktadır. Yetki almak için hatır gönül ilişkisinden medet ummayan, hizmet kolundaki ve kurumlardaki tüm meslek grupları arasında iç barışı sağlamak için çalışan, memurun sorun ve talepleri için onları ayağına çağırmayıp onların ayağına giden ve kamu emekçisinin menfaatleri için mücadele eden bir sendikacılık anlayışı için hizmet kolumuzda görev yapan herkesi Ulaşım-İş Sendikası’na davet ediyoruz! Sevgi ve saygılarımızla…
Ulaşım-İş Sendikası